hababam sınıfı

ne güzel tesadüf her oyuncu cuk diye oturmuş.

türk sinemasının bir eşi daha görülemeyecek eseri.

sadece türk sineması ya da türk edebiyatı için değil, dünya sineması ve edebiyatı için muhteşem bir eser. eşi yok ve asla olmayacak. yapımda ve yayında emeği geçen herkesin elini ayağını öperiz biz. restorasyonlu, sansürsüz, reklamsız full hd şuradan izleyebilirsiniz; buyurun

rıfat ılgaz'dan da okuyun lan bunları. valla çok güzel yazmış

Turk egitim sistemini elestirmek icin yazilmis bir eser. Sadece mizahi yonden bakmamak lazim.

o kadar çok seviyorum ki defalarca izledim ama hiçbirinde sıkılmadım varsın sağ olsun bu oyuncular türk sinemasının/tiyatrosunun biricikleri.

şu an yeniden izliyorum. güldürüyor, düşündürüyor, hüzünlendiriyor, mutlu ediyor... şaheser be.

televizyonda buldum izliyorum yine. mükemmel sahneye denk geldim; "kel mahmut - okuldan kaçıyormuşsunuz kaçırtmam. gördüm, ön bahçede top oynuyorsunuz oynatmam. sigarada içiyorsunuz herhalde içerken görmeyeyim canınızı yakarım."

rıfat ılgaz, güdük necmi karakterinde kendisini anlatmıştır.

efsaneler efsanesi sıkılmadan defalarca izlenen nadir filmlerden.

70 li yıllarda çekilenleri türk sinemasının en başarılı film serisiydi bence. lakin 2000 den sonra çekilen 3 filmi hiç sarmadı. onların arasında da sadece bir hababam sınıfı merhaba idare eder diğerleri ise komik değil aksine zaman kaybı bence.

rıfat ilgaz, hababam sınıfı adlı kitabıyla ilgili bir röportaj verirken “nasıl bu kadar güldüre bildiniz?” sorusuna “eskiden idamlar sabaha karşı yapılırmış. belli bir süre sonra idam yaklaştığında tüm dükkanlar açılmaya, esnaf satış yapmak için bağırıp çağırmaya başlamış. bunun üzerine aileler de o saatte sokağa çıkmaya başlamış ve idam vakitleri panayır havasında bürünmüş. sonuçta da ölen bir adama bakarak gülen bir halk görüntüsü oluşurmuş. ben de çöken eğitim sistemini anlattım. hepimiz ölen bu sisteme bakarak güldük.” cevabını vermiştir.

babam kitabı filminden daha komik diyor inşallah okuyacağım daha ne kadar iyi olabilir bilmiyorum:)

dublaj kadrosu göz kamaştıran.. aynı yapımda birden fazla karaktere sesiyle hayat veren var ya hu. bazılarını öğrendiğimden beri hala şaşkınım. şener şen mesela. badi ekrem'e ek olarak; tulum hayri ve veysel efendi'yi de seslendirmiş. ya da pekcan koşar, adam; damat ferit ve hayta ismail'e sesiyle hayat vermiş. gel de gözünle görmeden inan. (isviçre çakısı gibisiniz abiler..) link link not: gazanfer özcan'ın akil hocayı seslendirdiğini bilmemi, kendime teselli ödülü sayıyorum.

Hepimizin hayaliydi böyle bir sınıfta okumak. Tabi ona okumak denirse. Her karakteriyle ayrı ayrı gönüllerimizi fetheden sınıf. Her denk geldiğimde sıkılmadan izlerim. Acaba ben hangisi olurdum diye düşünüyorum. (bkz: damat ferit) vs (bkz: güdük necmi)

Aklıma hep bu sahne geliyor Ferit naptın? Sevdim hocam 😃😃

serinin ilk filmidir. tabii, romanla aynı ada sahip. serinin devamının nasıl izlenmesi gerektiğine dair sıralama ise şudur; (#4118556)

Mahmut Hoca bu filmin sonunda boşu boşuna kalp krizi geçirdi valla. Adam sana tüccarsın demedi ki neden "Eğitimciyim ben, tüccar değilim." tribine girdin ah be hocam. Bence Mahmut Hoca o durumdan en iyi bu şekilde yırtabileceğini anlayıp kalp krizi geçirdi. Ben de yapıcam ilerde yaşlanınca.

Pardon adınız asiz mi

Bir kere bile adam akıllı oturup ders dinlemeyen hababam sınıfının okul elden gidince bir anda birlik olup eğitim aşkına gelmesi... Hayatta hala sahip olup da önemsemediğimiz şeyleri kaybedince aklın başa gelmesi..

her ne kadar rıfat ılgaz eseri olsa da, film meydana getirilirken aziz nesin hikayelerindeki ufak çaplı olaylardan yararlanılmıştır. misal müfettiş ile güdük necmi ve inek şaban arasında tanışma faslıyla başlayıp evladım senin anan kime kadar geçen evlere şenlik diyalog, nesin'in şimdiki çocuklar harika kitabından alınmış küçük bir kopyadır. iki usta kalemin ayakta alkışlanası yazarlık becerisi ve senaryo deyince akla gelen ilk isim olan sadık şendil faktörüyle ortaya doğal olarak üzerinden bin sene de geçse aynı heves ve heyecanla izlenecek bir başyapıt çıkmıştır.